Vieux Lyon (İngilizce: Eski Lyon), Lyon'un en büyük Rönesans bölgesidir. 1964 yılında, şehrin en eski bölgesi olan Vieux-Lyon, Fransa'nın kültürel alanlarını korumak için Malraux yasası kapsamında korunan ilk Fransa bölgesi oldu. Fourvière tepesi ile Saône nehri arasında 424 hektarlık bir alanı kaplayan bu bölge, Avrupa'nın en geniş Rönesans mahallelerinden biridir. Üç ayrı bölüm vardır: Saint Jean, Saint Paul ve Saint Georges. 1998 yılında Vieux Lyon, tarihi önemi ve mimarisi nedeniyle Lyon'daki diğer ilçelerle birlikte UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alındı.

Orta Çağ'da Saint Jean mahallesi siyasi ve dini gücün odak noktasıydı. . Lyon başpiskoposunun (Galya Primatı olarak da bilinir) oturduğu St Jean Katedrali, Gotik mimarinin güzel bir örneğidir. Katedralin bitişiğindeki Manécanterie, Lyon'un günümüze ulaşan birkaç Romanesk binasından biridir. Eskiden bir koro okulu, şimdi katedralin hazinelerinin müzesine ev sahipliği yapıyor. Saint Jean ayrıca 15. yüzyılda Golden Cross Inn olan bir binada bulunan Minyatür ve Film Setleri Müzesi'ne de ev sahipliği yapmaktadır.

15. ve 16. yüzyıllarda Saint-Paul bölümü ağırlıklı olarak İtalyan bankacı-tüccarları barındırıyordu. Burada hôtels partiküler adı verilen görkemli kentsel konutlara taşındılar. Hôtel Bullioud ve Hôtel de Gadagne iki örnektir ve ikincisi şimdi Lyon Tarih Müzesi ve Uluslararası Kukla Müzesi'ne ev sahipliği yapmaktadır. Loge du Change, ticaret fuarlarının şehri zenginleştirdiği döneme tanıklık ediyor. Romanesk fener kulesi ve kulesiyle Saint Paul kilisesi, bölümün kuzey ucunu işaret ediyor.

Saint Georges bölümü, 16. yüzyıldan itibaren bölüme yerleşen ipek dokumacılarına ev sahipliği yapmıştır. Daha sonra 19. yüzyılda Croix Rousse tepesine taşındılar. 1844'te mimar Pierre Bossan, Saône kıyısındaki St George Kilisesi'ni neo-Gotik tarzda yeniden inşa etti. Orta Çağ'da, tepe ile Saône arasında sadece birkaç paralel cadde varken, ilk traboule'ler inşa edildi. Latince içinden geçmek anlamına gelen trans-ambulare sözcüğünden türetilen traboule, bir sokağı doğrudan diğerine bağlayan binalar ve onların avlularından geçen koridorlardır. Traboulelerde çok sayıda galeri ve spiral merdiven kalmıştır.