Hititler

Hititler ya da Etiler, Tunç Çağı'nda Anadolu yarımadasında devlet kuran bir halk.

MÖ 3000 yıllarında pek iyi bilinmeyen nedenlerden ötürü güneye doğru göçe başlayan Kuzey Avrupa kavimlerinden birisi olan Hititler, Anadoluya MÖ 2100-2000 yılları arasında Kafkasya üzerinden gelmişler ve Doğu ve Güneydoğu Anadoluya geçmişlerdir. MÖ 2000-1600 yılları arasında, Anadolu'da o dönemlerde hakim olan Hatti ve Hurri beyliklerinin yanı sıra Hind-Avrupalı kavimlere de rastlanmaktadır. Bu dönemlerde Hitit prenslerinin kendilerine çeşitli politik sebeplerle Hattice ve Hurrice ad takmaları kimin yerli halk, kimin Hind-Avrupalı göçmen kavimler olduğunun anlaşılmasını zorlaştırmaktadır.

Günümüzde Hitit olarak adlandırdığımız halk aslında kendine "Nesili" yani Nesice konuşan adını vermiştir. Nesili sözcüğü Kültepe'nin en eski adı olan Neşa'dan gelmektedir. Hititler'in başta politik sebepler olmak üzere, diğer birçok sebepten ötürü bulundukları yeri "Hatti Ülkesi" kendilerini de "Hatti sakini" olarak adlandırmalarından ötürü yüzyılın başında Anadoluda çalışma yapan bilim insanları, Hititlere Hatti adını koydular.

Boğazköy'de 1910'lu yıllarda tabletler okunmaya başlandıktan ve 1917 yılında Bedřich Hrozný Hititçe'nin bir Hind-Avrupa dili olduğunu ortaya koymasından sonra Eski Ahit'te "Hittim" olarak bahsedilen halkın Anadoluda yaşayan Hititler oldukları anlaşılmıştır. Günümüzde Hititler artık bu sözcüğün çoğul haliyle anılmaktadır. Türkçede ilk başta Etiler olarak adlandırılsalar da sonradan Hititler denmeye başlanmıştır.

Sedat Alp tarafından incelenen Asurca metinlerdeki Anadolulu şahıs adlarında yer alan "ala", "ili" ve "ula" takılarının, Hattice "al", "il" ve "ul" takılarının Hititçeye uygulanmış hali olduğunu belirtmesi üzerine Anadoluda belirgin Hitit izlerinin MÖ 1800-1700 yılları arasında Neşa'da günümüzdeki adıyla Kültepe'de rastlanılmıştır.

Hititlerin Anadolu'daki egemenlikleri Eski Krallık Dönemi (MÖ-1660-1460) ve Büyük Krallık Dönemi (MÖ 1460-1190) olarak iki kısımda incelenebilir. MÖ 1660 civarında İç Anadolu'daki Hatti beyliklerini ele geçirerek Hattuşaş merkezli olarak kurdukları devlet MÖ 14. yüzyıl ortalarında I. Şuppiluliuma yönetimi altında Levant ve Yukarı Mezopotamya'ya değin genişleyerek bir süper güç hâlini almış ve egemenliklerinin pik noktasında Mısır ile beraber o zamanın medeniyet dünyasını paylaşmışlardır. Hitit tarihinde ilk kez Hititçe olduğu kabul edilen bir isimle tahta çıkan I. Şuppiluliuma yönetimi altında Hititlerin etkisi öylesine artmıştır ki genç yaşta ölen Mısır firavunu Tutankhamun'un dul eşi Ankhesenpaam, Şuppiluliuma'nın oğullarından biri ile evlenmek istemişti.

Devamını oku

Hititler ya da Etiler, Tunç Çağı'nda Anadolu yarımadasında devlet kuran bir halk.

MÖ 3000 yıllarında pek iyi bilinmeyen nedenlerden ötürü güneye doğru göçe başlayan Kuzey Avrupa kavimlerinden birisi olan Hititler, Anadoluya MÖ 2100-2000 yılları arasında Kafkasya üzerinden gelmişler ve Doğu ve Güneydoğu Anadoluya geçmişlerdir. MÖ 2000-1600 yılları arasında, Anadolu'da o dönemlerde hakim olan Hatti ve Hurri beyliklerinin yanı sıra Hind-Avrupalı kavimlere de rastlanmaktadır. Bu dönemlerde Hitit prenslerinin kendilerine çeşitli politik sebeplerle Hattice ve Hurrice ad takmaları kimin yerli halk, kimin Hind-Avrupalı göçmen kavimler olduğunun anlaşılmasını zorlaştırmaktadır.

Günümüzde Hitit olarak adlandırdığımız halk aslında kendine "Nesili" yani Nesice konuşan adını vermiştir. Nesili sözcüğü Kültepe'nin en eski adı olan Neşa'dan gelmektedir. Hititler'in başta politik sebepler olmak üzere, diğer birçok sebepten ötürü bulundukları yeri "Hatti Ülkesi" kendilerini de "Hatti sakini" olarak adlandırmalarından ötürü yüzyılın başında Anadoluda çalışma yapan bilim insanları, Hititlere Hatti adını koydular.

Boğazköy'de 1910'lu yıllarda tabletler okunmaya başlandıktan ve 1917 yılında Bedřich Hrozný Hititçe'nin bir Hind-Avrupa dili olduğunu ortaya koymasından sonra Eski Ahit'te "Hittim" olarak bahsedilen halkın Anadoluda yaşayan Hititler oldukları anlaşılmıştır. Günümüzde Hititler artık bu sözcüğün çoğul haliyle anılmaktadır. Türkçede ilk başta Etiler olarak adlandırılsalar da sonradan Hititler denmeye başlanmıştır.

Sedat Alp tarafından incelenen Asurca metinlerdeki Anadolulu şahıs adlarında yer alan "ala", "ili" ve "ula" takılarının, Hattice "al", "il" ve "ul" takılarının Hititçeye uygulanmış hali olduğunu belirtmesi üzerine Anadoluda belirgin Hitit izlerinin MÖ 1800-1700 yılları arasında Neşa'da günümüzdeki adıyla Kültepe'de rastlanılmıştır.

Hititlerin Anadolu'daki egemenlikleri Eski Krallık Dönemi (MÖ-1660-1460) ve Büyük Krallık Dönemi (MÖ 1460-1190) olarak iki kısımda incelenebilir. MÖ 1660 civarında İç Anadolu'daki Hatti beyliklerini ele geçirerek Hattuşaş merkezli olarak kurdukları devlet MÖ 14. yüzyıl ortalarında I. Şuppiluliuma yönetimi altında Levant ve Yukarı Mezopotamya'ya değin genişleyerek bir süper güç hâlini almış ve egemenliklerinin pik noktasında Mısır ile beraber o zamanın medeniyet dünyasını paylaşmışlardır. Hitit tarihinde ilk kez Hititçe olduğu kabul edilen bir isimle tahta çıkan I. Şuppiluliuma yönetimi altında Hititlerin etkisi öylesine artmıştır ki genç yaşta ölen Mısır firavunu Tutankhamun'un dul eşi Ankhesenpaam, Şuppiluliuma'nın oğullarından biri ile evlenmek istemişti.

Halk, Hint-Avrupa dillerinin bilinen ilk örneği olan ve Anadolu dilleri sınıfına ait Hititçe ve Luvice dillerini konuşmuştur. Bu dillerin yanı sıra tabletlerinde Sümerce ve Akadca yazılar da mevcuttur. Anadoluya gelmeden önce mi yoksa geldikten sonra mı kullanmaya başladıkları bilinmemekle beraber çivi yazısını ve hiyeroglif yazı sistemini kullanmışlardır. Hititler anal adı verilen günlükler tutmuş, çok-tanrılı bir dine inanmışlardır.

Hedefler